Dokuz Eylül Üniversitesinden bilim insanları, İzmir Körfezi’nde tsunami risklerinin araştırılması için çalışma başlattı. Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, yaptığı açıklamada, 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremin, Seferihisar ilçesinin Sığacık Mahallesi’nde tsunamiye neden olduğunu hatırlattı.
O FAYLARA DİKKAT
Denizlerdeki faylarla ilgili sınırlı sayıda araştırmanın bulunduğunu, İzmir Körfezi içindeki fayların kırılması halinde iç ve dış körfeze etkilerinin nasıl olacağının bilinmediğini aktaran Sümer, şunları kaydetti:
“TOPLANMA MERKEZLERİNİN YERİ DEĞİŞMEK ZORUNDA KALABİLİR”
Oluşturulan tsunami baskın haritalarının İl Afet Risk Azaltma Planları’nda (İRAP) altlık veriler olarak kullanılabileceğini ifade eden Doç. Dr. Sümer, “Bir deprem olduğunda hangi kıyılarımızda ne kadar içeriye su girecek, ne kadar dalga tırmanma yüksekliği olacak ve ne kadar alanı etkileyecek, onu belirlemek oldukça önemli. Biliyorsunuz İzmir’de nüfusun kalabalık olduğu alanların önlerinde denize dolgu yapılan alanlar var. Depremlerde de o alanlar belki de insanların kaçacağı boşluk alanları oluşturuyor. Ama depremle gelen bir tsunamide kıyıda insanların kaçacağı alanlar riskli mi, bunları görmüş olacağız. Bu proje bittikten sonra o alanların hangisinin riskli olup olmadığı ortaya çıkacak. Belki de o alanlardan bazılarını toplanma merkezleri arasından da çıkartmak zorunda kalacağız. Deprem olduktan sonra insanlar geniş alanlara kaçacak. Bu alanların seçiminde farklı parametrelere göre de değerlendirme yapmamız gerekiyor. Bunlar için bilimsel veriyle ortaya konmuş sayısal sonuçlara ihtiyaç var” dedi.